26 Şubat 2013

Güzel şeylerin başlangıcı

Dün herhalde Japonya da ki hayatımın en güzel günüydü...
Geçen hafta Serrose 'un blogundan duyduğum Japonca Okuluna yazılmıştım.
Dün de okulun ilk günüydü.Önceden Serrose a da mail attım ben gelicem tanışalım mı diye,onunla da tanışacaktım.
Pazartesi öğlen düştüm yollara bizim evden kurs yedi metro durağı aslında 20 dakika falan sürüyor biliyorum ama biz de aile geleneğidir bir işi erkenden yapmak piknik için bile saat 7 de hazırola geçmiş bir aileyiz:)
O yüzden kursun başlamasına yarım saat kala ordaydım.Tabi ki en ürkek halimle geçtim sınıfıma oturdum hoca adımı sordu sana nasıl hitap edelim dedi ve Nesuri gibi bişey çıktı oraya Japonlar l harfini söyleyemiyor pek.


Serrose 12.30 13.30 arası gönüllü Japon hanımların pratik yapma fırsatı tanımak için çay saati yaptıklarını söylemişti O da orda olucaktı.Kulağıma bir sesler geliyor ama çekiiyorum da şimdi tek kelime bilmiyorum kadınlar birşey söylerse diye şöyle parmak uçlarımda yürüdüm geri döndüm hemencecik sınıfıma.Bu arada sınıfa da diğer öğrenciler gelmişti ilk gelen Endonezyalı bir kadındı Japonca konuşuyormuş ama yazmayı öğrenmeye gelmiş eşi Japonmuş.
Sonra Amerikalı bir amca geldi.O sırada Serrose gelip ben buldu:)Gönüllülerin yanına gittik tabi herkes birşeyler soruyor Serrose da tercüme etti rahattım o yüzden çay ikram ettiler falan değişik güzel bir deneyimdi.Çıkışta buluşmak için sözleştik,ders başladı.Başlayınca da Peru lu bir kız geldi ve toplamda dört kişi oldukAynen ilkokul öğrencisi gibi resimlerle,hece tabloları,çizgi çalışması gibi harf çizimleri ile dopdolu muhteşem iki saat geçirdim.

Sonra Serrrose benden bir saat sonra çıkıcaktı onu bekledim.Çıkınca acıkmıştık çok güzel bir yere yemeğe gittik gerisinde olay koptu zaten konuş konuş harika vakit geçirdik yani en azından kendi adıma geçirdim diyeyim:))
Sonra da onun meşhur mağazası Loft a gidip kendimizi kaybettik...
Kendimi uzağında uzağı bir yerde değil de sanki Kadıköy,Beyoğlu nda gibi hissettim bunun mutluluğunu anlatabilmem imkansız sanırım.Aynı zevkleri paylaştığım çok sıcak bir insanla zamanın nasıl geçtiğini anlamadım bile.Eve dönerken keyiften dört köşeydim bir de üstüne eve geldiğimden İstanbul dan dostumun göndermiş olduğu mektubu da görünce dedim bugünü bayram ilan ediyorum:)
İşte dün böyle güzel bir gündü...

15 Şubat 2013

DEFTERLERİM

Gezip gördüğüm yerleri taze taze yazmazsam hem unutuyorum hem üşeniyorum.Buna bir de blog yazmadığım zaman diliminde edindiğim defterler tutma alışkanlığım sebep oldu sanırım.
Çok güzel defterlerim oldu.Bunlardan bir tanesi sevgili Baykuş Gözüyle 'nin hediye ettiği defter ki ona izlediğim filmlerin konularını oyuncularını ve yönetmeninin filmografisini yazıyorum.Daha çok az doldu ama yavaş yavaş ilerleme gösteriyorum.İlk sayfasını da boş bıraktım.Tifanny de kahvaltı yı izleyince yazmak için.

İkinci defterim canım dostum Nilu'nun ben buraya gelmeden bana hazırladığı kırtasiye çeyizimden bir parça:) Ona da gezilerimi yazıyorum,biletleri,reklamları,faturaları kısaca gördüğüm yerleri hatırlatacak ne varsa.






























Yine Nilu'nun hediyesi olan ya da daha doğru bir söyleyişle hediye ettirilmiş olan bir defter:)
Çünkü ne zaman ona gitsem bu defteri elime alır ya bu defter çok güzel ya sen bunu nerden almıştın gibi cümlelerle onu taciz ettim:))Ve beni uzaklara göndericek olmanın da etkisiyle bu defterin sahibesi oldum:)))Ve onu "en değerli anlar" defteri yapıp ilk maddesine de bu defteri Nilü den aldığım an diye yazdım:)

Bu arada bu bildiğin defterler yazısı oldu Baykuşumun vardı böyle bir yazısı,çok güzeldi.Madem başladım devam ediyorum o halde.

Bir başka defter de bu beyaz defter.Bunu Beşiktaş Kabalcı dan almıştım.Pakette olmadığı için biraz kirliydi çok az bi indirim koparmıştım:)Bunu da 2013 günlüğü yaparım demiştim ama aman aman da yazmadım maalesef.

Bunu da dergi vermişti internetten,kitaplardan oradan buradan duyduğum kavramları,olayları kısaca not aldığım benim mini ansiklopedim:)

Bunu da 6 Ocak ta buraya gelirken ağlak gözlerle kapanmak üzere olan D&R dan uçakta kafamı dağıtsın diye aldığım Ekin Atalar ın kitabı ve sanırım Elele dergisinin hediyesiydi.Bu ajandaya kısaca o gün ne yaptığımı yazıyorum.Geçen sene de cnbc e dergisinin verdiği ama bana yine Nilünun aldığı-farkediyorum ki baya nemalanmışım nilu den- ajandayı bu şekilde kullanmıştım doldukça çok güzel oluyor:)

Ve son olarak buradaki harcamalarımızı yazdığımız hesap defterimiz bunu da ben tutuyorum:)

Bu da böyle bir defter yazısı oldu böylelikle ilerde kaybolurlarsa anısı kalır hiç değilse

Not : Bu yazıyı dün 14 şubat öğleni yazmıştım dün akşam sevgiliden tam üç tane defter hediyesi geldi:) Çağırdım galiba bu yazıyı yazarak:)Bakalım onlar nelerle dolucak.Sevgiler efendim:)















04 Şubat 2013

Yeniden Merhaba

Bu kadar uzun süredir yazı masasına oturamayışım elbette öylesine değildi.
Hayatımda öyle büyük değişikler oldu ki hepsi beklediğim şeylerdi.Nasıl ki bir anne de çocuğunu sevgiyle sabırla bekler ama doğum yine de sancılı olur benimki de öyleydi işte.
Kına,nikah,düğün ve balayı her şey tahminlerimin çok ötesinde güzeldi.
Şimdi bir aydır Japonya' dayım.Bakalım bundan sonra neler olacak,buraya not düşmek istiyorum bundan sonrasını:)

Dün burada shinto inancına göre bahar bayramıydı.Çok güzel bir geçit töreni yapıldı.
Oradan bir fotoyla bitiriyorum postumu.Sevgilerimle...