19 Ağustos 2013

Burası tekin değil





                  


Bu kitap bana Berrakcığımın yolladığı paketten çıktı.Ben yazarın varlığından bile habersizken yazarımız çoktan Sait Faik Hikaye Armağanı'nı kapmış bile.Yalnız bu kitabıyla değil de " Bazen Hayat" kitabıyla almış ödülünü.Şu anda iki kitabı var zaten.
Kitap nasıldı dersek.Dili çok güzeldi,hiç zorlamıyor,akıyor.Konular da güzel hayatın içinden bize değen şeyler.Asla bir ajitasyon olmadan tüm olağanlığıyla aktarılmış ve bu yüzden güzel.
İçinde yirmiyedi kısacık öykü var.Tam Sait Faik ölçülerinde.He ama ikinci kitabını okur muydum bilmiyorum ödül aldığı için merakımdan belki.Yine tanışmış olmaktan mutluyum.

Kitabın adı: Burası tekin değil
Yazarı:Sine Ergün
Yayınevi: Can 
İlk basım tarihi:Yitik Ülke Yayınları 2010
Bende ki de ikk basım Can Yayınları
85 Sayfa   


14 Ağustos 2013

Kapıyı çalan kim



                                
                               


Bir dost insan hayatında ne kadar önemlidir.Bunu her gün onunla telefonda konuştuğunuzda,çat diye buluşuverdiğinizde pek fazla düşünmemeniz normaldir elbette.Çünkü zaten hep oradadır.Kalk gidelim dersiniz,dışarı çıkarsınız.Gel bize bir kahve içelim dersiniz,oturur içersiniz.Ulaşmak kolaydır.
Ama benim gibi uzaklardaysanız.Dostlarınızın hayatlarını uzaktan izlersiniz.Teknoloji sayesinde uzaklar yakın olsa da anlatılan olaylar demlenince öğrenirsiniz.Saçları uzar belki kahkül kestirirler belki boyarlar.İnternetten görürsünüz.Birileriyle tanışırlar,çocukları olur hep uzaktasınızdır.
Ama birden kapı çalar.Eşinizle öğle yemeği yiyorsunuzdur.Bir paket gelir ismi görmeye hacet kalmadan  yazısından tanınır dostun eli.
İçindense umut,sevgi,aşk,dostluk,destek ve sayamadığım ama mutluluktan ağlatan duygular çıkar.
İçindeki her bir eşya binbir incelikle donanmıştır.Okunan her bir cümlede kilometreler kısalır kısalır.Bir bakmışsın yanyanasındır.Hafif serin bir eylül akşamında-ki bu onun ayıdır- göz kırpan yıldızların altında sohbet etmektesin.O sana muhteşem kara gözleri ile olanı biteni heyecan içinde anlatmaktadır.Bulut bulut parmaklarına bakarsın.Sonra baykuş dövmesine bakarsın.İçinden bu kız tam bir romantik dersin bu çağa çok fazla.
Sonra geçmişe gidersin on sene öncesine umutsuz gençlik günlerine.Sınavlarla karartılan kalplere.Buna rağmen umutla atan kalpleri ile yokuş aşağı inen iki esmer kıza gider gözler.Kulağın teki onda teki Candan da.O dönemler hayatımın fon şarkısı Gamsız Hayat. Kaset kapağının mis kokusu hala burnumda.Ergenlikte kalbimizde dert büyüteci oluyor heralde bir hüzün bir hüzün.Kahkahadan çok hüznü paylaştıklarımız daha derinlerde hep sanki.
Sonra hüzünler yerini yeni heyecanlara bırakıyor.Okullar,aşklar değişen yaşamlar.İşte bir gün bir bakıyorsun kapını çalan o değil artık kendinsin.Ondaki sen gelmiş.Ne vermişsen onu veya daha fazlasını almışsın.Elime ulaştığını söylediğimde "galiba hep kendi sevdiklerim koymuşum" dedi.
Bilmiyordu ki uzun zamandır sevdikleri,sevdiklerimdi.Teşekkür çok hafif ama yine de çok sağol dostum! 

Bu yazıyı yazmama sebep sensin.Ama sen de biliyorsun senle beraber ailem haline gelen tüm dostlarıma teşekkürler.Beni hiç yalnız bırakmadığınız için.

##Yazıda hiç bir bütünlük olmadığını hissediyorum:)Bir daha okuyup herhangi birşeyi değiştirmek niyetinde de değilim ama.Tüm içtenliğime söylüyorum dostlarınızın kıymetini bilin.Sevgiler....


06 Ağustos 2013

Kendine ait bir oda



Bu kitabı sanırım iki sene önce almıştım.Geçen gün bazı kitaplarımı annemden istedim.Woolf da elbette seçilmişler arasındaydı.
Aslında Woolf okumaktan her zaman korkmuşumdur.Bir kaç kez başlayıp yarım bırakmıştım hem bunu hem de Mrs.Dalloway'i.Ama bu sefer çok iyi gitti.Bu kitapta neyi anlatıyordu?
Bu kitap tarih boyunca kadınların neden erkekler kadar kalıcı ve dahiyane eserler bırakamadıklarını sorguluyor.Ve bunu şu yöntemle yapıyor: Shakespeare'in kız kardeşi de aynı yetenekte olsaydı çevresel şartları onun bu yeteneğini ortaya çıkarmasına izin verir miydi?" sorusunu sorarak.
İlk baskısı 1929 yılında yapılmış bir kitabın değindiği kadın sorunlarıyla 2013 senesinde ülkemizde ve dünyada kadının hala erkekle eşit düzeye gelememesi gibi bir çok olumsuz durumun var olması oldukça üzücü.
Okurken kendinizi,yaşamınızı oldukça fazla sorguluyorsunuz.Zaten kartlara basılmış meşhur sözünü de bu kitapta söylüyor.


"Para kazanın
 Kendinize ait ayrı bir oda ve
 Boş zaman yaratın."

Özellikle yazar,şair olmak isteyen kişilerin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum.Ama sırf bilinçli bir kadın olabilmek için de mutlaka okunması gerek.Çok doğru tespitler var tabiki de Woolf bir deha.
En sevdiğim satırsa aşağıda:

"Kadınlar yüzyıllardır, erkek görüntüsünü gerçek boyutlarının iki katında gösterebilen enfes bir güce sahip büyülü birer ayna görevini yerine getirmişlerdi."

Sarı sıcak bir günden sevgiler...


Kitabın adı: Kendine Ait Bir Oda
Yazarı: Virginia Woolf
Yayınevi: İletişim
İlk basım tarihi: 1929 The Estate of Virginia Woolf Onk Ajans Ltd.
Bende ki İletişim Yayınları 12. Baskı