27 Ağustos 2011

bayram yazısı:)





Üç saat sonra Balıkesir'e doğru yola çıkıyor olacağız.Evet sabahın dördünde!!Maalesef aşırı tez canlı bir babaya sahip olduğumuzdan bizde işler böyle yürüyor.Mesela pikniğe mi gidilecek saat yedide piknik alanında olunur falan.Hayat bize  bu anlamda biraz zor:)
Dokuz günlük tatil için yanıma abartıp 5 adet kitap aldım biraz daha kassam her güne bir kitap kampanyası başlatabilirdim:))Hiç gerçekçi olmayan bu tavrımla bakalım ne kadarını başarabileceğim:)Bu dokuz günlük süre zarfında sanırım internete giremeyeceğim için bayramınızı şimdiden kutlarım,umarım çok güzel geçer hepimiz için.Sevgilerimle...

21 Ağustos 2011

İstanbul Modern Sanat'a Yolculuk

Bu sakin pazar gününden herkese günaydın!
Bekletmeden bu yazıyı yazmam lazım ki üstünden zaman geçince bazı şeyler aklımdan gidebiliyor.Geçtiğimiz perşembe günü için bq ile sözleştik hem Kodachrome sergisini gezeriz hem de yeni yerler keşfetmiş onlara bakarız diye.Annem dedi ki ben de geleyim sizinle yoga saatime kadar hem görmüş olurum.Biz Kadıköy'den hareketle Karaköy, bq da Haydarpaşa'dan hareketle Karaköy'e geçti ve orada buluştuk.İlk durağımız olan İstanbul Modern'de meğerse bir de sürekli sergiler olarak nitelendirdikleri "Yeni yapıtlar,Yeni Ufuklar" kısmı varmış zaten en çok vakti burada geçirdik.Valla resim konusunda zırcahil olduğum için kendime notlar aldım yani buradan gerisini kendime hatırlatma yazdım.Geçebilirsiniz:)
Mesela 5 gerçekçi Türk Ressamı:Turgut Zaim-
 Pazaryeri  resmini kartpostal yapmışlar bunu da o gün Galata'da bir dükkanda buldum.


                 Nuri İyem - kendisi resimlerini görünce ona ait olduğunu anlayabildiğim yegane insan

Wikipedia'dan



Cihat Burak- harika bir resmi var "Ozanın Ölümü" adında Nazım Hikmet'i farklı şekillerde resmediyor.Çok etkilendim!

http://geceedebiyat.blogspot.com/2010/09/not-defteri-24.html 
Bu
resimle ilgili daha detaylı bilgi şu adreste http://www.sanalmuze.org/arastirarakogrenmek/sanat_yapiti_1.htm


Neşet Günal ve Nedim Günsur da diğerleri.Çok ayıp ediyorum sanki bu değerli sanatçıları öylesine geçiyormuş gibi olmak istemem ama bu tamamen bu konuyla ilgili cehaletimden kaynaklanıyor.

Yazı çığrından çıktı daha da defterimde notlar var haksızlık etmem istemem hiç birine en iyisi geri kalanları da bir dahakine yazayım.Çıkıştan önce son not bu da sergiden

      "Sevene sebebi,sevmeyene niyeti sorulmaz" Hüseyin Ertunç 'un resmi çok etkileyici

                                                         Mutlu Pazarlar...




11 Ağustos 2011

İmkansızın Şarkısı

Ne zamandır yazamıyordum ve bir daha hiç yazamayacakmışım gibi hissediyordum.Filmler izledim,kitaplar okudum gezdim anlatılacak şeyler bulunabilirdi ama demek ki yazabilmem için gerçekten çok etkilenmem gerekiyormuş.Ben uzun süredir beni bu kadar sarsıp içine alabilecek bir kitap okumamıştım.Bloglarınızda Haruki Murakimi'yi çok görmüştüm ve kendime bir iki ay önce İmkansızın Şarkısı'nı satın almıştım.Çünkü festivalde de bunun bir kitaptan uyarlama olduğunu görmüştüm ama okumadan gitmek istememiştim.Şimdi bugünlerde sinemaya geleceğini duyunca 8 ağustosta başladım okumaya ve az önce bitirdim.




Yaşadığım coğrafyadan bu kadar uzaktayken kendime bu kadar yakın hissedebilmem yazarın bunu hissettirebilmesi bence müthiş bir şey.Duyguların derinliği Vatanabe'nin adını koyamadığı tüm bu hislere karşı
asil davranışları,Midori'nin cesurca duygularını ifadesi,Reiko'nun tuhaf kaderi ve bilgeliği daha birçok güzel şey.Murakami bunun yanında pek çok kitap ve müzik veriyor alttan alttan.Hepsini tek tek not aldım.Kitapta geçen her bir müziği dinledim ama en çok da Jim Morrison'ı dinledim!Bir de kitapta geçmiyor ama ben okurken Ikuku Kawai'den Passion 'ı  dinledim çok iyi gitti.


Yarın filmini izlemeye gideceğim bakalım o nasıl bir etki yaratacak,şimdilik benden bu kadar...