18 Eylül 2011

Sahaf ziyafeti

Mutluluktan dört köşe ben:)
Cuma günü için bq ile sözleşmiştik.Benim işim erken biticekti.Çünkü sadece sınav gözetmenliği vardı o gün öğleden sonra dersim yoktu.Çıktım ve ilk otobüsle karşıya geçtim ama bq geç kalabileceğini belirtince metrocity e uğramaya karar verdim şu gece giyilen taşlı babetlerden aradım tüm ayakkabı satan dükkanlarda.Fakat ellerim bomboş çıktım.bq gelmek üzere olduğunu söyleyince hemen atladım metroya ver elini Taksim.Demirören'in önünde buluşalım dedik.Ben o ara hemen D&R a girip Oruç Aruoba 'nın kitabını aldım bq'ya hediye etmek maksadıyla.Bu arada D&R'dan hiç hoşlanmıyorum aynen süper markete benziyor.Neyse Demirörenle Ağa Camii arasındaki sokaktan giriyorsun sağa sonra sola sapıyorsun orada Mangal Keyfi diye bir yer var.Burası salaş bir yer ama çok lezzetli dürüm yapıyor ve de köpüklü açık ayran.Fiyatları da çok uygun bir de içeride çalan müzikler çok güzel.Duvarlar da eski film afişleri,konser haberleri falan var.Yani kebapçı konseptinden çok uzak.Neyse burada güzelce karın doyurduktan sonra yine yol üzerindeki ayakkabıcılarda babet arayışıma devam ettim tabi bu sefer bq da arayışıma katıldı.Can yayınlarına girdik bq kitap aldı.(Yukio Mişima-Yaz ortasında ölüm)
Derken derken sahaflara vardık önce eski fotolar ve kartpostallara daldık.Keşke alıp kutuyla eve getirebilsem.Günlerce incelesem doymam.Sonrasında aldığım kitaplar ise işte burada,çok mutluyum!!!Vedat Türkali'nin  altında ismi belli olmayan kitap da "Pardayanlar" bu kitabı Emre Kongar'ın "Yaşamın anlamı" isimli kitabında okumuştum:"Bilmem şimdiki gençler ,Mişel Zevako'yu(Pardayanlar'ın yazarı),Abdullah Ziya'yı ve Feridun Fazıl ile Nihal Atsız'ı tanıyorlar mı?Daha doğrusu okuyorlar mı?" Bir ezilip büzülmüştüm.Sahafta elime geçti on ciltlik bir takım olduğunu biliyordum ve elime aldığım da ilk kitabıydı.Hemen aldım:)



Peki bu "Bir gün tek başına" nın kapağının güzelliği nolucak?Şu solda gözüken de yoga ile ilgili.Doyamadım sahaflara zamanı da uzatmışlar bu hafta da devam edecekmiş.Bir daha da giderim gibi.Yalnız suya bir lira para vermek canımı sıktı tedbirli olun derim.Dinlemek ve tabi ki çay içmek için Galata'nın altındaki çaycıma gittik yine.Fotoları da orada çektik zaten.Sonra Kadıköy Vapuru.Bir de orada Seyhan'a uğramadık mı iki kitap da oradan kaptım.Şimdi kitaplarımla güzel günler bizi bekler...

6 yorum:

  1. resminizdeki o halinize bakınca kendimi gördüm :) bende bir kitapçıda, kitaplara bakarken, dokunurken o resimdeki gibiyim..iyi okumalar..

    YanıtlaSil
  2. Hoşgeldiniz:)Kitapların büyülü dünyası sarmış bizi ne güzel:)

    YanıtlaSil
  3. Ben de çektim kendime o ziyafetten:))Hala da çekmek istiyorum. Almadığıma pişman olduklarım var...Nihal Atsız3ın tüm kitaplarını ortaokul sıralarındayken okumuştum. Ama sonra yazarlar da siyasal kamplaşmalardan nasibini alınca ayran içip ayrı düştük:)

    YanıtlaSil
  4. evet doymadım ben de.bir de kendimi kutluyordum kaç aydır kitap almıyorum hakim olabiliyorum kendime diye hoop çözüldüm:)iyi ki de çözüldüm:)Valla ben Nihal Atsız ı namıyla bildiğim için hiç ilgimi çekmedi yazdıkları okumadım da yine bir bakmak lazım gelebilir tabi

    YanıtlaSil
  5. Ne kadar içten anlatmışsın,sahaf gezini...canım çekti:)
    İyi kitaplar almışsın.
    Oruç Auroba'nın hangi kitabı merak ettim,ben de severim.
    Diğer kitaplarını da okudukça paylaşırsın,heyecanlı okumalar diliyorum...

    YanıtlaSil
  6. Seçimlerimi beğendiğine çok sevindim.Oruç A.nın "de ki işte"sini aldım arkadaşıma.Çok severim Aruoba okumayı.İnanılmaz bir derinlik duygusu.Çok teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil