Festival keyfimize nazar değdi maalesef bir çok biletimiz olmasına rağmen sevgilimin bu pazartesi Japonya'ya gidecek olmasından dolayı acayip yoğun bir hafta geçiriyoruz.Haftanın ilk günleri o tarafa bayram ziyaretleri bu tarafa allahaısmarladık ziyaretleri ile geçti.Diğer iki gün de G.in makale yazmasıyla.Bu akşama yine bir bayram ziyareti bizi bekliyor.Mesela yarın akşama da Şark Dişçi'sine biletimiz var ki o kadar zor bulduk gidip gidemeyeceğimiz hala meçhul:)Bu arada durmadım evde iki tane film izledim biri herkesin bildiği Amelie diğeri de Nesli Çölgeçen'in Denizden Gelen filmi hani sokaklarda görürüz saat,parfüm vs satan siyahi adamlar vardır yanından gelip geçeriz bu biraz onların hikayesi.Her film farkındalık yaratıyor bilmediğin bir dünyanın kapılarını aralıyor ya bayılıyorum o hisse.Bir de filmde oynayan küçük çocuk yerim seni,ye-rim!!!29.İstanbul Film Festival 'de gösterilmiş bu film bence oldukça başarılı.
Bugünlere kısa bir not düşmek istedim fırsat bulmuşken.Sevgiler...
13 Nisan 2012
06 Nisan 2012
Bir kutlama,İki film
Salı akşamı babamın doğum günüydü ailece toplandık ailemizin en yeni üyesi sevgilim de geldi:)Güzel bir akşam geçirdik.Çarşamba günü akşamı ise festival programımıza kaldığım yerden devam ettik.Beyoğlu Sinemasında Çingene (CIGAN) filmini izledik.Çek Cumhuriyeti'nde yaşayan bir grup çingenenin hayatını gösterirken olayları bir kişi üzerinden işliyor:Adam isimli bir genç.Filmin babasının ölümüyle başlıyor.Bu olaydan sonra verdiği hayat mücadelesini anlatıyor.Ama arka planda büyük bir ırkçılığı,ayrımcılığı gözler önüne sürüyor film.Film olarak beğendiğimi söyleyemem ama ötekileştirdiğimiz hayatları onların içinden görmenin öneminin büyük olduğuna inanıyorum o yüzden iyi ki izlemişim.
Perşembe günü ise sabah dershaneye gittim iki dersim vardı sonra benim soru çözüm günüm yani bütün gün dershanede olmam gerekiyordu ama çocuklar YGSden yeni çıktıkları için soruları falan yok tabi.Bu durumda da bana güzel,güneşli bir öğleden sonra kalıyordu.Aynı şekilde iş yerinden arkadaşım Ece içinde.Napsak dedik gidip denize nazır bir yerde kitap okuyalım dedik.Kavacık'tan Çengelköy'e geçtik.Önce yemek yedik Çengel'de.Sonra Çınaraltına geçtik bir çay söyledik.Ama o kadar gürültü vardı ki çayımız biter bitmez kalktık.Ve Yeniköy'e geçtik:)Küçük çapta bir İstanbul turu:)Ama Yeniköy'de aradığımız huzuru bulduk.Yeniköy Lokali mi derneği mi ne öyle bir yer o kadar güzel ki üç saat falan oturduk konuştuk okuduk.Gayet güzel oldu.Sonra da Kadıköy'e geçtim ben akşama film vardı.Yani turum bitmedi:)Akşam da Nilü,ben ve sevgilim çok güzel bir film izledik.'Azrail'i beklerken' işte bu film bu seneki festivalin benim izlediklerim arasında en iyisiyidi çok beğendim.Zaten Persepolis'in yönetmeninden.Çizgi romandan uyarlanmış film.İran'da keman sanatçısı olan Nasser'in hayatının sekiz gününü anlatıyor ama ne sekiz gün.Anlatıcı ise Azrail yani sekiz günün sonunda öleceğini söylemek spolier vermiş olmak demek değildir diye düşünüyorum çünkü bu çok açık.Zaten de önemli olan o sekiz günde neler olduğu,daha da evveliyatı hatta.Yani bulun izleyin derim ben çok keyif alacaksınız eminim.
Şimdi salıya kadar filmimiz yok Paskalya geliyor yoğun bir program bizi bekliyor.Salı gününden itibaren yine yazacağım inş.Sevgiler...
![]() |
AZRAİLİ BEKLERKEN ÇİZGİ ROMANI |
![]() |
AZRAİLİ BEKLERKEN in MUHTEŞEM AFİŞİ |
02 Nisan 2012
Film filmi çeker

Gelelim bugünkü festival filmlerine ilk film Rexx'teydi bir yol hikayesiydi.Filmin adı Akasyalar idi.Kamyon şoförü ile kamyonuna aldığı çocuklu bir kadınla yolda geçirdikleri kesiti anlatıyordu.Bence izleyen herkes Selvi Boylum Al Yazmalım'ı hatırlamıştır.Hee yanından geçemez ya işte kamyon kırmızı olunca yanına da kadın oturunca insan hatırlamadan edemiyor.Bu kadar sığ bir film yorumu da olamazdı herhalde ya neyse:)
![]() |
bu klasik fotodan olmazsa olmazdı:))) |

Festivalin ilk filmi
Festivalin açılışını daha bugün yapabildim.Akşam sevgilimle Taksim'de buluştuk,Ara Cafe'de kahvemizi içtik ve 21.30 da Fitaş'ta başlayacak olan filmimize doğru yollandık.Filmin adı Dipnot bir İsrail yapımı.Cannes 'da en iyi senaryo ödülünü almış böyle bakınca beklenti yüksek oluyor tabi.Film üniversitede araştırma görevlisi olan baba ve oğul arasındaki rekabeti anlatıyor.İkisi de aynı konu üzerinde çalışıyorlar ama oğul hep daha başarılı ama büyük ödülün babaya verileceği açıklanıyor derken olaylar gelişiyor.
Fakat ben çok sıkıldım ve hatta gözümü uykudan kapanmasına engel olmak için çok uğraştım.Allahtan filmin süresi uzun değildi yoksa döşeği serecektim oraya.Çıkışta da sevgilimin kuzeni aradı onun izlediği film çok güzelmiş Kafa Avcıları.Hava da buz gibiydi arabaya gidene kadar donduk.Maşallah nisan hemen yağmuruyla geldi.Yarın iki filmimiz var taze taze yazayım bunu dedim.Ben sanatsal şeyleri kolay çizmem ama buna gitmeyin derim...
Fakat ben çok sıkıldım ve hatta gözümü uykudan kapanmasına engel olmak için çok uğraştım.Allahtan filmin süresi uzun değildi yoksa döşeği serecektim oraya.Çıkışta da sevgilimin kuzeni aradı onun izlediği film çok güzelmiş Kafa Avcıları.Hava da buz gibiydi arabaya gidene kadar donduk.Maşallah nisan hemen yağmuruyla geldi.Yarın iki filmimiz var taze taze yazayım bunu dedim.Ben sanatsal şeyleri kolay çizmem ama buna gitmeyin derim...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)